Turpun büyüğü Erdoğan diye bir yazı yazmıştım. Özetle “Sen Ekrem İmamoğlu’yla uğraşacaksın, yarattığın karanlık sistem de seninle uğraşacak” demiştim. Tastamam öyle oluyor. Ekonomisi, bürokrasisi darmadağın Erdoğan tüm gücüyle İmamoğlu’yla uğraşıyor, beceriksiz bürokrasisi ve berbat ekonomisi de onunla uğraşıyor.
Ekrem İmamoğlu’nu durdurabilmek için çok çabaladı Erdoğan. Önce, 2019 seçimleri sonrası uyduruk Ahmak davası. Eş zamanlı olarak bürokratik engellemeler ve provokasyonlar. Ardından, 2023 seçimlerinde Meral Akşener ile onu aday olmaya zorlamak istedi. Meral Akşener sadece Kılıçdaroğlu’nu mu satacaktı sanki? Ekrem İmamoğlu aday olduğu andan itibaren ona da eleştiriler yöneltmeye devam edecek, Kürt siyasetçilerle işbirliği yaptığı için yine o masadan kalkacaktı ve “abisine” hizmet etmeye devam edecekti. Plana sadık kalmalıydı çünkü.
Ahmak davası çarçabuk sonuçlandırılacak ve siyasi yasak getirilecekti belki. Böylece İmamoğlu’nun siyasi kariyeri başlamadan bitecek, değil yeniden cumhurbaşkanlığına aday olmak, attan inip eşşeğe binemeyeceği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bile aday olamayacaktı. Böylece Erdoğan’ın sonsuz başkanlık hayalinin önündeki tüm taşlar temizlenmiş olacaktı. İBB’yi de geri alacaklardı. Muhalif seçmen için korkunç bir senaryo işlemiş ve büyük bir hüsrana kapılmış olacaktık.
Ancak işler öyle yürümedi. Ben de o dönem İmamoğlu’nu Meral Akşener’den uzak durması, onun lafıyla aday olmaya kalkmaması, sabırlı olması konusunda uyaran çok yazı yazdım. AKşener’e asla güvenmediğim, bizi satacağından emin olduğum o şaibeli seçime Kılıçdaroğlu girmeli, ya kazanmalı ya kaybetmeliydi ama Ekrem İmamoğlu cebimizde bir seçenek olarak kalmaya devam etmeliydi.
Nitekim Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti ve hem seçim sürecinde hem de seçim sonrasında tüm muhalif görünümlü kurtların üzerindeki postlar düştü. Sadece onların değil, birçok muhalif görünümlü aktörün boyası aktı. CHP ile yol yürüdüğünü düşündüğümüz Kürtlerin eş zamanlı olarak AKP ile sözde çözüm süreci görüşmelerini yürüttüğünü de anlamış olduk.
2024 yerel seçimlerinde belediye yeniden kazanıldıktan sonra da tehditler, provokasyonlar devam etti. Erdoğan, İmamoğlu’na nefes aldırmamak için tüm bürokratik ve ekonomik engelleri denedi. İmamoğlu yılmayınca, iktidar gibi yolsuzluk batağına saplanmayınca, halk da desteğini çekmeyince, Erdoğan öyle bir çaresizliğe sürüklendi ki, 35 yıllık diplomasını iptal edecek kadar gözü karardı. Hatta bazı trollerle şu fikir ortalığa salındı, öldürelim. Bu kadar çaresizdiler.
Erdoğan’ın tabanı da ona öfkelenmeye başlamıştı. Yanlış anlamayın, İmamoğlu’yla uğraştığı için değil, haksızlık ettiği için değil. Ülkesini kötü yönettiğini de düşünmüyorlar. O ölünce İmamoğlu’nun eline kalacakları için öfkeliler. Onlara genç bir lider önermediği için öfkeliler. Kazanmaya ve hesap vermemeye devam edecekleri yepyeni bir lider göstermek yerine, ölene kadar iktidarda kalmaya devam etmek istediği için, onları köşeye sıkıştırdığı için öfkeliler. O ölünce AKP’liler ne olacak, bunu düşünmediği için öfkeliler. Gemisini kurtaran kaptan değildi. Gemi umurunda bile değildi. Gemi batarken filikasına atlayıp gideceğini anlamışlardı.
Bu işin nereye varacağını size söyleyeyim. Neo Osmanlıların da sonu, tıpkı Osmanlılar gibi olacak. Hani Cumhuriyet Bayramı’nda donanmayı son padişah Vahdettin’in köşkünden selamlayarak bizlere Vahdettin’den sonraki Osmanlı Padişahı olduğunu ima etmişti ya. Hani “Ne cumhuriyeti, saltanata geri döndük” demişti ya bu görüntüyle. İşte kendi sonu da tıpkı mirasını devraldığı Vahdettin gibi olacak.
İmamoğlu’na olan hırsı yüzünden günlerdir doları sabit tutabilmek için dolarlar yakıyorlar. Bu rezervi yerine koyabilmek için nesillerce borç ödeyeceğiz. Mehmet Şimşek zaten yatırım bulamıyordu, şimdi bir de o dolarları yerine koymaya çalışacak, öyle mi? Bakarsınız önce o terk eder. Tüm çabaları, bir hırs uğruna üç gecede pul oldu çünkü.
İmamoğlu’nu şikeyle yarıştan atabilmek için akademiyi, adaleti, hukuku, onuru, gururu ayaklar altına aldıktan sonra, kim güçlü lider diye size oy versin ki? İddia sahibi olduğunuz için, cesur olduğunuz için milleti arkanıza almıştınız. Millete sırtınızı dayadığınız için oy alıyordunuz. Şimdi ise halka savaş açıyorsunuz. Rakibinize meydan okumak yerine, güreşmek yerine, korkakça rakibinizi şikeyle elemeye kalkıyorsunuz.
Erdoğan’a tavsiyem; Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iade edin, suçlamaları geri çekin. Seçmeninizden müsaade isteyin ve Hakan Fidan’ı aday gösterin. Mertçe bir yarış olsun, iyi olan kazansın!!
Eğer bu tavsiyeyi dinlemezseniz, Neo Osmanlıların sonu da Osmanlılar gibi olacak ve yeni Türkiye tıpkı ilk Türkiye gibi, çokça çalışarak, borç ödeyerek, büyük bedeller ödeyerek ve gençlerin azmiyle yeniden kurulacak.
Hödükrasi rejimi sona erecek, cumhuriyet yeniden güneş gibi parlayacak üzerimizde.
Patreon hesabım: http://patreon.com/nurbetularas